İlk 2 maçın ardından 2 haftalık hazırlık kampında takımın Total Futbol oynadığını sananlarda, son maçın ardından da Al Ahly ve Wydad Athletic'in zayıf rakipler olduğu, Leverkusen karşısında açıklarımızın ortaya çıktığı fikrinin hasıl olacağını tahmin ettiğimden, en az 3 yıldır aynı kadro, aynı sistem ile her sene üstüne koyarak çok sağlam gelen bi takım karşısında ideal 11'in ileri 6'lısından sahada sadece Arda'nın forma giydiğini unutmamak gerek. Zira bu sistemde hücum edemezseniz, arkada Maicon-Terry- Ferdinand- İsmail Köybaşı dörtlüsü de olsa savunma yapamazsınız.
Şu an için beni tedirgin eden tek şey Rijkaard'ın Gökhan Zan'ı ilk 11 de başlatma sinyalidir. Emre Güngör varken Milli takım stoperi olmasının en büyük sebebi Fatih Terim'in, kısa boylu ortasaha ve forvet hattımızdan dolayı oluşabilicek duran top tehlikesini minumuma indirme çabası olduğunu bilinmeyen bi gerçek değil. Güngör'ün dezavantajı geçen sene uzun aralarla,çok az forma şansı bulması. Rijkaard'ın Emre'yi tanımaması normal, uzun ve sürekli nükseden sakatlığın etkisinden kalıcı olarak kurtulmakla uğraştığından olsa gerek, ne fizik ne de mental olarak hazır görüntü vermedi. Al Ahly maçında kötü , son maçta nispeten iyiydi. Acilen toparlanıp, hocanın gözüne girmesi gerekli.
İyi bir yedek umudu olarak transfer edilen Mustafa Sarp, hayal kırıklığı yarattı hazırlık maçları itibarı ile. Top ayağına geldiğinde hata yapmamak adına gerildiği her halinden belli. Gereğinden fazla garanti oynuyor, gereğinden fazla topa bakıyor. Yine de bunun zamanla ve etrafında ne yaptığını bilen adamlarla oynadıkça normale döneceğini umuyorum. Şu an itibarı ile Mehmet Güven'in arkasında gelir rotasyonda.
Bunun dışında; Alparslan, Yaser Yıldız ve Serkan Kurtuluş'da gözle görünen fiziksel gelişme sevindirdi beni. Serkan garip bi adam saha içinde özellikle kanat organizsasyonlarda doğru oynayıp sonunu bi getiremiyor. Yaser oldukça iyiydi, rotasyonun düzenli adamı olabilir, Paf'tan gelen Caner Öztel kendini gösterememiş olsa da takip ettiğim kadarıyla akılıyla oynayan bi çocuk ama fizik açığı herkesten fazla. Özgürcan'ın gönderilmesi artık kesindir. Erhan da sanırım en iyi ihtimalle kiralık verilir.
Altyapının 3 yıldız adayına değinmezsek olmaz.. Cem Sultan'dan başlayayım. Bu sene en çok onu merak ettiğimden Paf maçı izleme kararı almıştım ama şanssız bir yıl geçirdi. Kampta 2 maçta şans buldu yanılmıyorsam. Oynadığı süre içerisinde oyun olgunluğu bakımından Uğur Uçar paralelliğinde doğru pası verip doğru koşuları yaptı. Bileklerin ne kadar yumuşak olduğu dikkatlerden kaçmamıştır. Neden daha fazla şans bulamamış olduğu konusunda kafamdaki tek mantıklı düşünce geçen sene yaşadığı uzun sakatlığın ardından bu sene Paf'ta 2010/2011 sezonuna hazırlanması planlanmış olabilir... Serdar Eyilik ve Emre Çolak Paf maçı izleyenlerin zaten dikkatinde olan bir topçulardı.. Dikkatimi çeken Paf maçlarında bencil karakter gösterip, top oyundayken oyunun içinde olan bu iki adamdan Serdar'da bi değişiklik olmazken, Emre'de büyük farklılıklar var. Açıkcası Wydad maçı sonrasında bu sene rotasyonda ismini yazanlara gülüyordum ama Leverkusen maçında gerçekten çok iyi oynadı. Ayağına top çok yakışıyo zaten. Fiziksel olarak güçsüz de olsa anatomik olarak avantajlı Arda gibi. Açığını da hızla kapatır diye umuyorum. Serdar'ın rotasyonda kalması biraz da Aydın Yılmaz'a bağlı, Yaser'e kesin gözüyle bakarsak diğer seçim Aydın ile Serdar arasında yapılacak gibi. Bana kalsa Serdar'ı da Cem Sultan gibi bi sonraki sezona hazırlamayı tercih ederim.
Bunun dışında takımdan henüz bi şey beklemek haksızlık olur, Kleve maçını saymıyorum, ondan sonraki iki maçta orta seviyede ve sahaya kazanmak için çıkmış, hırslı iki takım karşısında idare eden bir top oynadı Galatasaray. İleri 3'lünün kanatlardaki ikilisi gole gidebilen dikine oynayabilen özellikli adamlar olmadığı sürece oynanan sistem 4-5-1 olur. Zaten Arda'nın açıklamalarından anladığım kadarıyla şimdiye kadar sadece 4 antreman top eşliğinde geçmiş. Tobol sonrası çalışma sisteminde teknik ve taktik boyut ağırlık kazanacak..