7 Temmuz 2009 Salı

Occupation 101

İsrail-Filistin ilişkisini Batı Şeria ve Gazze özelinde irdeleyen belgesel, Stephen Hawking'in " Bilginin en büyük düşmanı cehalet değil, bilgi illüzyonudur" cümlesiyle başlıyor. 

Yapım amacı anladığım kadarıyla aynı Michael Moore, The Corporation ve Zeitgeist'cilerin de amaçladığı gibi Amerikan vatandaşlarını bilinçlendirmek. Yalnız bu bahsettğim yapımlardan farklı olarak ortaya koydukları istatistiki iddaaların altında kaynağın belirtilmesi güzel olmuş. O kaynakların çoğunun Birleşmiş Milletler raporu olması ise zaten ayrı bir cinnet sebebi. Şiddet, sosyal adaletsizlik, çürümüşlük, insan hayatının değeri gibi kavramlarla içli dışlı olmuş bu coğrafyada yaşamış, kendi özelimde genç yaşta birçok travmatik hadiseye şahit olmuş, yaşamış bir birey olarak bile bu belgeselde izlediklerim bana bile film gibi geliyorsa, elin amerikalısına nasıl bi etki yapar bilemem. Belki de bende bi sorun vardır.

Bittikten sonra da "Vay be neler olmuş" demedim haliyle. Ha bunun Güney Afrika, Sudan, Ruanda veya benzeri versiyonları çekilse eşşek gibi onu da derdim ama. Ortadaki adaletsizlik bu kadar açıkken belgeselin size katabileceği tek şey, yaşanan olayların kronolojisinin kafanızda daha sağlam oturması olacaktır. Bu getirisinin yanında sizden götürdüklerini fark etmeniz bonustur.O bonus kutsaldır,nasip olmaz herkese...

Hiç yorum yok: