Lakap konusuna gelmeden önce bir Galatasaraylı olarak bir şeyler söylemem gerektiğini düşünüyorum. Eminim benim gibi ergenlik döneminde Uefa kupası görmüş ama şu an hayat görüşü olarak Fatih Terim'e, egosuna ve çok yeri gelmedikçe üslubuna tamamen farklı yerde durarak bakan çok Galatasaraylı vardır. Ağacın yaşken eğilmesi sanırım bendeki .. Seviyorum ama daha çok da kızıyorum.. İleride uzun uzun yazmam gereken bir konu..
Neyse konumuza dönelim. Geçen gece Kayseri'den yayınlanan Rıdvanlı, Mehmet Demirkollu Not Defteri'ni izledikten sonra yazacaktım ama sabah kalkınca tam hatırlayamadığım için yanlış bir şeyler yazmak istemedim.. Bu gece programın tekrarını izleyince emin oldum.. Fuat Akdağ'ın notlarında vardı keza ama ondan önce Rıdvan dayanamayıp Fatih Terim'in futbolculuk döneminde arkadaşlarının kendisine Tatlı Cadı dizisindeki Samantha lakabını taktığını söyledi. Hoca yorum yapmadı ama arkasından Fuat Akdağ bu konu hakkında Terim'in gazeteye yaptığı " Arkadaşlarım çok zor pozisyonlarda golü engellediğim için bu lakabı taktılar " açıklamasını okuyunca, yere düştüm..
O anda Mehmet Demirkol'un suratını görmek istedim en çok ama malesef göremedik. Neticede kılıf bulunur da bu kadar mı kötü, bu kadar mı desteksiz sallanır arkadaş.. Bari "O dönemde benim saçlar uzundu ondan şey etmiş arkadaşlar" deseydin..ahahahah..
Not: Bu arada Estonya maçında erken gelen bir golle güzel bi galibiyet alırsak, biz Bosna'yı rahat geçeriz. Bosna için olmasa da rüzgar bizim adımıza tersine dönmek üzere. Ben şimdiden söyleyeyim dedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder