18 Eylül 2009 Cuma

Panathinaikos 1-3 Galatasaray : Maç Notları

* Bu maçta kaybedilecek olası puanların telafisi mutlaka olurdu. Yalnız milli maç, lig, avrupa derken Ankaraspor ile başlayıp Beşiktaş ve Pana maçlarıyla devam eden sahada tek blok olarak  görünememe hali, tam da rahat bir maç programı öncesi, şu maçın mağlubiyet ile bitme ihtimalinde gereksiz bi yıpranma sürecine girebilirdi takım.. " lig'de şampiyonluğa oynar ama avrupa çok zor" ile başlayıp Rijkaard Barcelona'sı ile Galatasaray kadrosu arasındaki kalite farkından çıkacak bir sürü adam var piyasada.. O yüzden galibiyetin bu tarafı da çok önemlidir  bence.

* Geçen seneki Benfica, Hertha deplasmanlarını göz önüne alınınca iyi oynamadığımız doğrudur. Ayhan'ın yokluğu tabii ki çok kritik ama bunun yanında geçen seneye oranla iki farklı nokta var takımda. Birincisi Rijkaard Sarp - Topal'ın önünde oynayan adamın geriye gelip kimsenin ayağından top alıp,oyun kurmaya çalışmasını tercih etmiyor (Geçen sene Lincoln'ün rolünü göz önünde bulundurun) . Bunun yanında geçen sene top, hücuma genelde Arda'nın niteliklerinden yararlanılarak yapılan sol kanat organizasyonlarıyla taşınıyordu. Rijkaard bunu da tercih etmiyor. Haliyle Ayhan'ın yokluğunda bocalıyoruz.

* Elano iyi oynadı. En sevindiğim taraf arkasındaki ve yanındaki oyuncularla özellikle ilk yarıda  sık sık konuşması ve  gereketiğinde uyarmasıydı. Emre Aşık'a bu tip tempolu maçlarda her zaman güvenebileceğimizi bir kez daha gördük. Açıkcası kale önündeki asistan hakemler nedeniyle bu maçta ondan penaltı beklemedim dersem de yalan olur.

* Emre Güngör kalbimi kırmaya devam ediyor. Problem nedir ne değildir bi fikrim yok ama daha 25 yaşında olan Emre için belki de uzun bir rehabilitasyon dönemi gereklidir. Havada, karada ve denizde 7/24 Gökhan Zan'a tercih ederim Emre'yi.

* Son kaydırmayla beraber ideal 4'lüsünden bir Sabriyle oynayan defans bloğumuz yine iyi iş çıkardı. Ten Cate Beşiktaş maçını izleyerek mi aralara oynamak istedi, yoksa Zan ile Servet'in eksikliğinden mi bu kadar zorladı bilinmez. Temel düzeni arkada geniş alan bırakarak toplu hücum olan bu takımda Uğur Uçar, sanırım hızına güvenemediğinden çizgi defansta tedirgindi. kendisine biraz fizik katması şart ama her şeye rağmen gerçekten üst düzey bir oyun görüşü var Uğur'un. 

* Son olarakta, oyunda farkı bulduktan sonra yenilen baskıdan dolayı kapanma durumunu çok iyi top tutabilen Nonda ile aşmak öncelikli bir alternatif olarak düşünülmelidir bence. Zira aynı problemi daha düşük seviyede de olsa yaşadığımız Ankaraspor maçında farkı yaratan Aydın ve Kewell'dan ziyade Nonda'ydı.

Hiç yorum yok: