Önce Kayserispor, şimdi Ankaraspor ve haftaya da Beşiktaş.. Ligin 2-3 senedir en sert 3 takımı ile karşılaşıyor Galatasaray. O yüzden Galatasaray'ın hakkında bi şeyler söylemeden önce Ankaraspor'un hakkını vermek lazım. Zaten Özer Hurmacı kaybının ardından bile şu 3 haftalık periyotta ligin kalburüstü takımlarından biri olacaklarının sinyalini vermişlerdi. Ediz ile Mehmet Çakır'ın Ankaragücü'ne hibe edilişi, bu birleşme olayından ötürü de ekstra motive olacakları belliydi..
Maçta da geçen hafta Kayserispor'un yaptığı önde basma stratejisini alan daraltarak etkili bi şekilde yapıp, Galatasaray'ın üstünlük kurmasına izin vermediler. Galatasaray'da maça iki tane saf libero ve önlerinde takıma tam uyum sağlayamayan Elano ile başlayınca bu alan daraltma stratejisi başarılı oldu. Bu durumda o kopukluğu ileri çıkarak bi nebze düzeltebilecek olan Sabri sol kanatta iyi anlaşan Aydın Bilal ikilisini karşılamak durumda kalınca kopukluk temposuzluğa, temposuzluk fidana, fidanlar ağaca dönüştü ister istemez cimbomumda... Bu arada ayakların altından kaçan topların, durarak oynamaların ve 60-70 metrede oynanan futbolun altında yatan nedenlerden birinin de Ankaspor'un içinde bulunduğu kaotik durumun getirdiği rehavet olduğunu da açıktı.
İkinci yarı ben şahsen ilk ihtimal Topal'ın yerine Arda'nın gelip, sol kanada çıkacak Topal yerine gelecek Kewell değişikliği ile başlanabileceğini (Arda ile Elano'yu ortada görmeyi istediğimden olsa gerek) veya en azından Barış Özbeğ'in ekleneceğini ummuştum. Rijkaard bunun yerine aynı kadroyla sahaya çıkıp, kanatlarda oynayan Keita ile Elano'ya içeriye yaklaşın demiş sanırım. İkinci yarı Sabri Bilal'in de ortaya geçmesi ile ileri daha fazla çıkma şansı buldu. Ama malesef üretkenlik duran topta atılan klasik Harry Kewell gole kadar zayıftı. Bunda ileri atılan topları ayağında tutmakta başarılı olamayan Baros'un da rolü büyüktü..
Emre Aşık iyi gününde değildi. Zaten yapı olarak hareketli futbolculara karşı şu yaştan sonra çok performans beklememek gerek. Ağır oyunculara karşı 40'ından sonra bile yine aynı performansla oynayacağından şüphem yok ama.. Aydın Yılmaz üstüne koyarak devam ediyor. İnsanlar onu hala Konya maçı ile hatırlamaya devam etsinler..
Kondüsyon, duran top organizsayonları, rotasyonun hazır olması ve golü bulduktan sonra oynanan oyun çok olumlu.. Ama bunun bu maç sadece Ayhan'ın eksikliği veya Elano'nun hazır olmamasıyla tavan da yapsa Ayhan ve Arda'lı 3'lü de bile orta alandan kaynaklanan eksiklikler de göz önünde. Zamanla oturacağı inancındayım ama Beşiktaş ve Pana maçları öncesi keşke şu milli maç araları biraz bize de yarasaydı iyi olurdu diyorum sadece..
Son olarakta ilk yarıda Baros'un rakibi kırmızı yapmak için kendini atması çirkindi. Hani ilk olayı da değil. Bence teknik ekip tarafından uyarılmalı..