21 Ağustos 2009 Cuma

Galatasaray 5-0 Levadia Tallinn: Maç Değerlendirmesi

Önce şunun altını bi kez çizeyim. Eğer seneye D-Smart Türkcell süper lig, uefa ve şampiyonlar ligine dair tüm yayın paketlerini 10 yıllığına alsa dahi, o rezilliğin kullanıcısı olmayacağım abicim. Geçen sene kendime söz vermiştim, arkasındayım. Televizyondan maç seyretmeyi sevmek isteyen biri olarak batmalarını diliyorum en yakın zamanda.. O kadar tiksindirdiler ki, gelen gideni aratır lafından dolayı Lig TV'nin karton stüdyoları, Hande Yener'li maç klipleri, hatta Bahri Havadır ile Ömer Güvenç bile sempatik gelmeye başladı 2 yıldır..

Maça gelirsek ilk olarak olumlu yönlerden bahsedelim.. Galatasaray'ın bu sene Ali Sami Yen maçları çok çok uzun zamandır görmediğim bi şekilde festival havasında geçiyor. Yani sahada ortaya konmaya çalışılan futbol bi kenarda dursun, kulübede takımı izleyen o iki çift göz, sahada karakteristik bi takım dokusunu bize hissettiren yerli yabancı futbolcular ve tribunde sanki sadece şarkı söylemeye gelmiş bi taraftar ...Çok pozitif bir enerji veriyor bu bahsettiğim 3 unsur dışarı. Bugün bu 3 unsura maçı el cezireden izleyenler için Arap spiker de katılmıştır diye tahmin ediyorum. 

 Futbol kısmı için diyebileceğim şeyler aslında aynı. Skor 5-0, bunun dışında belki atılabilecek 2-3 pozisyon daha var. Normalde gayet tatmin edici bi sayı gibi görünebilir. Ama % 78'lik topa sahip olma gibi bir dominasyonun olduğu, Servet'in koca maçta toplasan 30 saniye gözüktüğü ve resmen tek kale oynanan bir maç için yeterliliği geçtim, düşük bile kabul edilebilecek bir verim söz konusu. 

Sabah bir çok gazetenin Keita'yı maçın yıldızı olarak göstereceğinden şüphem yok. Oysa ki bugünkü maçta Denizli karşısında, özellikle 2. yarı, oynadığı topu göz önüne alırsak iyi değildi. Bunun sebebinin de bir süredir Sabri olduğunu iddaa ediyorum zaten. Keita özellikle kapanan takımlara karşı topu verip  "al ,takıl abi" denilebilecek yapıda bir oyuncu değil. Aksine yönetilmesi gereken, boş alan yaratılması ve bunun için de özel hücum setlerine ihtiyaç duyan bir futbolcu. Bunun içinde orta sahadan ve arkasındaki ortağından iyi destek alması gerek. 

Yine daha önce yeni görevinden ötürü kopukluğunu gözlemlediğim Arda, bugün rakibin 11 kişiyle gömülüp, oyun alanını daraltmasından ötürü orta ikiliden önceki maçlar kadar kopuk görünmedi. Bol bol aldı verdi. Arkadan gelenlere alan boşalttı. Kesinlikle iyiydi. Onun dışında maçın en iyisi benim gözümde Mustafa Sarp'tır. Mehmet Topal'ın yedeği olarak kadroya eklense de, bir süredir Topal'ın rakibidir. 

Son olarak, bu bizim Dady Cool çok başka bir adam. Yıllar sonra hatırlanınca bile suratımda bi gülümseme yaratacağından ve bana "ah ulan ne adamdı" çektireceğini biliyorum.

2 yorum:

mehfer dedi ki...

5. gol bana 'bizim Edu Tallinn'e mi gitti' diye dusundurttu:)

Daçe dedi ki...

2. fotodaki gsli futbolcu adeta bir tevez çıkmış! :D