1 Ağustos 2009 Cumartesi

Elano..

Transferi, Bloğun kayıp yazarlarından Minato ile yakın bir dostumuzu ziyaret etmek için bindiğimiz Eskişehir otobüsünde öğrendik. Şansımıza koltuklarının arkasında Lcd ekran olan otobüsümüzde, önceki günün yorgunluğu ve yandan vuran güneşin etkisiyle yarı baygın zapping yaparken tgrt'de " Elano Galatasaray'da" altyazısını gördüm. Yanımdaki Fm manyağını dürtüp " Ne diyo bu , Elano diyo lan..ne..Elano..başka Elano var mıydı lan " gibi tepkilerle uykuya dalmış Çağlar'ı sarsarken, Tgrt'nin spor haberlerine geçmesiyle çılgın attık, uykuda tutmadı zaten o dakikalardan sonra.. 

Lincoln transferine benim kadar sevinen adam sayısı gerçekten çok azdır. O yüzden yaşattığı hayal kırıklığı ( Sadece gidişinden bahsettiğim sanılmasın bu hayalkırıklığında) beni artık daha temkinli, daha detaylı ve daha sabırlı düşünmeye itiyor artık. Öncelikle Elano'nun İnter ve Milan tarafından istenmesine rağmen Türkiye'ye gelmesinin altında yatan 2010 Afrika'da oynama arzusu, son Brezilyalımızın ardından biraz tedirgin etti beni. Yalnız egosu yüksek olarak bilinen bi adam değil, ki bizim takımın iç dinamiklerini göz önüne aldığımız zaman bu biraz rahatlatıyor insanı. Tribundeki taraftar da gerekli dersleri çıkarmıştır diye umuyorum.

Yapısı itibarı ile, tabii bana göre, yaratıcılık kapsamında ne Alex ne de Lincoln seviyesinde bi futbolcu olduğunu düşünmüyorum. Ama onların adı anılmazken, Elano'nun Brezilya Milli Takımında olmasının sebebi Brezilyalı bir futbolcunun bedeninde hapsolmuş Avrupalı gibi olması. Oyun bilgisi gerçekten üst seviyede ki Premier League'de başarılı olabilmiş ender Brezilyalılardan biri olması da bunun kanıtı zaten.  Savunma kısmında birebirde veya fiziksel kontaklarda çok zayıf olduğu zaten 65 kilo çekmesinden anlaşılacaktır ama burdan Elano'nun koşmayan bi adam olduğu anlamı çıkmamalı. İzlediğim hiçbir maçında " bu adamla takım 10 kişi oynuyo abi "kanaati olmadı.

Artık bu senenin Klasik geyiği olan 4-3-3'e gelirsek, Elano'nun ortada olacağı kesin. Savunmadayken kapılan topları sağdan kopup giden Siyah İnci'ye aktaracak bir numaralı opsiyon Elano'dur. Bu durumda Arda nerde olacak sorusuna tabii ki solda cevabını çok hızlı veremiyorum. Zira bu konuda Linderoth'un varlığı ve Mustafa Sarp'ın takımda sırıtmadan oynayıp beni yanıltmasıyla  birlikte, ufak ta olsa, Rijkaard'ın Emre Güngör'ü monte etmek yerine, Mehmet Topal'ı stopere çekme ihtimalini düşünebileceğini tahmin ediyorum. Bu hamle ne kadar denenir, denenirse ne kadar tutar bi şey söylemek zor ama sanki bu opsiyon denenecek gibi. 

Hiç yorum yok: