İlk film gayet güzeldi çünkü büyük bir kadroyla yapılmış bir görsel şölendi, uzun zamandan beri beklenen açlığa çareydi hayranları için. İkinci film Uçan Hollandalı efsanesinin hayat bulması sayesinde ilgi çekiciydi ama üçüncü film artık sınırların sonuydu.
Yok efendim ölüler dünyasından şizofrene bağlamış popstar korsan Jack Sparrow'u kurtaralım da, Calypso aslında yanlarındaki büyücü de, asırlık korsanlar konseyi de, konseyin başına İngiliz kraliyet ailesinden bir kız geçti de, Uçan Hollandalı'nın kaptanı Davey Jones'un kalbi de bilmem ne...
Yetmedi mi anlamadım bir de dördüncüsü gelecekmiş; filmi de Rob Marshall çekecekmiş. Şimdi son filmde kaldığımız yere bakalım ve olası bir senaryo üzerinde düşünelim:
Will (Orlando Bloom) 10 yıl boyunca denizlerde takılacaktı, o işi noldu? Bu esnada yavuklusu (Keira Knightley) ne yapacak, yeni aşklara mı yelken açacak? Jack Sparrow jüri üyeleriyle kavga edip popstara veda ettikten sonra müzik kariyerine İstiklal'deki türkü barlarda mı devam edecek yoksa ölüler dünyasında unuttuğu cep telefonunun peşine mi düşecek?
Benim tahminim uzaylı korsanların dünyayı işgalini önlemek için Poseidon'dan yardım isteyecek bizim takım. Filmin sonunda da ölmek üzere olan Jack Sparrow Odin tarafından kurtarılıp Loki'nin yerine tahta oturacak.
Tahta mı?
Tahta tabi, zoruna mı gitti?
2 yorum:
ahah..
Bu alemde en kral korsan Mugiwara no Luffy'dir arkadaş.Jack Sparrow falan tanımam ben.
aslında onu da senaryoya dahil etmeleri lazım. denizin buz gibi grand line'ından gelen Luffy.
Yorum Gönder