13 Ağustos 2009 Perşembe

Denizlispor:0 - Fenerbahce:2 Maç Değerlendirmesi

Fenerbahce Daum'un verdigi Alman motivasyonuyla mıdır, bilinmez, maçın henüz ilk dakikasında Bilica-Alex-Guiza ortaklığından gelen güzel golle öne geçti. Tabi bu gol ve maç öncesi Daum'un Fener'i rokete benzetmesi, patlama potansiyeli falan filan derken bi an için beni farklı hayallere götürerek bu sezon gerçekten değiştiğimizi, ligin tozunu atacağımız gibi düşüncelere itti. Ama oyunda dakikalar ilerledikçe Fenerbahçe'nin malesef genlerinde olan yavaş ve temposuz oyun bu düşüncelerin sadece 1 dakikalık rüya olduğu gerçeğini gösterdi. Bu gerçek 1. Daum döneminde de, Zico'da da, Dede'de de değişmedi ve doğal olarak 2. Daum dönemi de bizi Lale Devri'ne götüremedi malesef. 5. viteste başladığımız oyunu 1. vitese alınca oyunun ne temposu kaldı, ne de zevki, resmen keşke gol atmasaydık daha ilk dakikadan dedirtti.

Ekran karşısında böyle sıkıcı bir maçı izlerken, bitse de kanalı değiştirsek diye düşündürürken, bir de elektriklerin kesilip bizi ekstradan 50 dakika Melih ve Ersun Yanal'in gereksiz sohbetlerine esir bırakması gercekten işin iyice tuzu biberi oldu. Hayır, garip olan Milli Piyango'daki 'ya çıkarsa' bilinç altı düşüncesinde olduğu gibi, insan 'ya maç başlarsa' düşüncesiyle kanalı da değiştiremiyor. En çok merak ettiğim 50 dakikalık ara verilmese, ikinci yarının başında dili dışarı çıkmaya başlayan Andre Santos maçı nasıl tamamlayacaktı.

Emre gerçekten bu sezon orta sahada maestro gibi oynuyor, bu çift yönlü pozitif oyunuyla geçen sezon bi ara ön liberodaki partneri Alex'i de rahatlatıyor ve onun daha çok skora katkı yapmasını sağlıyor. Hatta maç içinde içimden aman bu adama nazar değmesin, bu sezon 4. resmi maçı oldu ve hala sakatlanmadı diye geçiriyorken, maçın sonlarında kasığını tutarak oyundan çıkmasına gerçekten üzüldüm. Umarım çabuk toplar kendisini, yoksa bu kronik sakatlığı performansını olumsuz etkileyebilir. Gerçi bu sakatlığa en çok 9 milyon euro'luk yedeğimiz Mehmet Topuz mutlu oldu gibi, kendisine geçiçi de olsa ilk 11 yolu gozuktu gibi (en azından Sivas maçında). Rize maçında da iyiydi.

Bilica sonunda iyi bir maç oynayıp beni tatimin etti. Güiza yine iyiydi, bu sene onun için farklı olacak.Özetle takımın temposu dışında rahatsız edici bir şey yok. Tabii ligin ilk maçı olmasını, Brezilyalıların erken form tutamadıklarını hatırlamak gerek. ilerleyen günlerde daha detaylı ve daha sağlıklı izleyebilicez takımı

Not: Bu arada yazı zamanında gelmesine rağmen farklı mail adresine gönderildiğinden gözümüzden kaçmış ya da kaçırılmış.

Hiç yorum yok: