15 Haziran 2009 Pazartesi

There Can Be Only One

Tek üzüldüğüm hadise serinin erken ve 4-1'le bitmesi..İlk maçın ve son maçın dışında 3 tane süper maç izledik, güzeldi ama son maçta Orlando tarafından biraz daha mücadele beklerdim açıkcası..

Özetlemek gerekirse; seriyi daha fazla isteyen, bu yolda daha fazla acı çeken aldı.. Diğer tarafta bırakın oyuncuları, koç'un bile ilk nba finalinin olması, karşı tarafta ise Barış Manço havası estiren adamla aradaki tecrübe kanyonu esas farktır.. Yine de Stan Van Gundy'yi saçma sapan hatalarına rağmen severim..

Magic asla bir savunma takımı olmadı.. Doğal olarak onların 3-1'e cevap verme şekli, takımı ateşleyen faktör Dwight Howard'ın blokları değil, hücum setinde hızlı dönen topun 3'lükle son bulması.. Aynı şekilde takımı bozan temel faktör de Kobe'nin elinden çıkan zor şutlar değil, o 3'lüklerin adresini bulmaması..Haliyle bunlar olmayınca, geçen sene kaybedilen finain ardından şampiyonluğu çok isteyen komple bir takım karşısında işiniz biraz şansa kalıyor. 

Kobe maç sonrası röportajında "Geçen sene, bize savunma yapmadan kazanamayacağımızı öğretti " dedi. En iyi öğrenme şekli tecrübe etmektir derler, umarım Orlando da bir takım dersler çıkarır..

Hidayet için ne söylesek az. Şöyle bir draftlar geçsin, kılıçlar çekilsin biz de görelim bakalım ne olacak. Portland forumları Andre Miller & Hidayet ikilisi diye çıldırıyor son zamanlarda. Bence de güzel bir parça olur Hido orada.

Hiç yorum yok: