24 Mayıs 2009 Pazar

Michael Jordan of Turkey: "Hidayet Türkoğlu"

10 sene önce başladı Hidayet'in NBA macerası. Kings'le beraber bize unutulmaz Lakers serisini izleme zevkini tattırdı; bir Türk'ün NBA'de, hatta en üst düzey maçlarda önemli roller üstlenebileceğini kanıtladı. 10 yıl sonra ise değişen Hidayet'in bize bir Türk'ün NBA'de en üst düzey maçlarda takımının liderlik vasfını üstlenebileceğini hatta takımına zaferler yaşatabileceğini kanıtlaması oldu.



Boston serisinde Boston'ın Cleveland'ın rakibi olacağını yazıp söylediler, son maçta Orlando'ya hiç şans vermediler. Fakat o maçta yıldızlaşan oyuncumuz, bu seride kendilerini aşan şutör arkadaşlarına hem attırdı hem de kendisi attı ve Boston'ı geçtiler. 17 şampiyonlukla NBA tarihinin en başarılı takımı olan Boston Celtics son periyodda farkı Marbury'nin 3'lükleri ile kapatıp seyircileri gaza getirirken hemen akabinde gelen Hidayet'in 3'lükleri TD Banknorth Garden'da 10binleri susturdu hatta büyük bir hayal kırıklığı ile salondan erken ayrılmalarına neden oldu. Evet bunu yapan, bunu sağlayan bir Türk'tü.



Konferans finalinde Hido'nun; Sacramento'dayken takım arkadaşı olan Vlade Divac'ın deyimiyle "Koca Kafa"nın rakibi, o ana kadar bütün maçları güle oynaya kazanan, dinlenmiş olan, insan değil denilen bir oyuncuya sahip olan Cleveland oldu. Büyük çoğunluk Cleveland ezip geçer, seri 4-0 biter dedi. King James, yok artık Lebron James naraları atıldı. Bu naralar eşliğinde ve Quicken Loans Arena'da 20562 kişilik çılgın Cleveland seyircisi önünde Hidayet önderliğindeki Orlando Magic zor da olsa ilk maçı aldı. Hidayet bir kez daha takdirlerimizi kazandı.

2. maçta herkes Cleveland dersini aldı bu maç coşacak fark yapacak Orlando'yu kazıyacak dedi. Nitekim bir ara işler öyle gidiyordu. Fakat bence Cleveland'dan takım oyunu olarak 1 gömlek üstte olan Orlando 23 sayılık farkı eritti ve Lebron ve arkadaşlarını panik anlarına sevketti. Cleveland'da herkes "kral bizi kurtar elini ayağını öpeyim" hallerinde her topu Lebron'a vermeye başladı. Lebron'un son periyodun sonlarında yüzündeki acı ve çaresizlik ifadesi bunu ispatlar nitelikteydi.

Maçın son anlarıydı, Hido'nun 3'lüğüyle gelen eşitlik ve son 7 saniyede Hido'nun takımının kaderini ellerinde bulundurması; işte bu an bile bence Hido'nun, bir Türk sporcusunun NBA'de böylesine bir maçta neler başarabileceğinin bir örneğiydi. Hido son topla oynamayı hakeden bir oyuncu olduğunu, 1 saniye kala 3 kişinin arasından kullandığı çok zor ve başarılı bir atışla kanıtladı. Eminim o an TV başındaki 10binlerce Türk ve milyonlarca basketbol sever Hido'yu ayakta alkışladı.

Maç bitti derken son saniye de Lebron'un Hido'nun üstünden attığı, ve bu sefer gerçekten "Yok artık Lebron" dedirten 3'lük o ana kadar yıkılmış olan salondaki basketbol severler ve takım olmayı unutan diğer Cleveland'lı oyuncuların paçasını kurtardı.



"Bana 3lük atmak için çok uzun bir süre bıraktılar" diyen mütevazı insanımız Lebron'un bu geceki maçta kendisinden çok takımını motive etmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Her ne olursa olsun Hidayet bundan sonra çok kötü bir performans ortaya koysa bile son maçta spikerin "Michael Jordan of Turkey" demesi bile benim için yeterli ve gurur verici bir olay.

Tebrikler Hidayet, yok artık Rashard Lewis :)

Saygılar..

2 yorum:

Edward Ander dedi ki...

bu lebron'da biraz burhan altıntop havası var sanki. adamın burnu ve de güney kısmı uzayda.

Akın Öztürk dedi ki...

Lebron'u maçın sonunda istediği oyundan alıkoyacak çok sayılı savunmacı var koca NBA'de. Dikkat edilirse Hidayet savunmasıyla son saniyede Cleveland koçu Mike Brown'un çizdiği oyunu oynamasına izin vermeyerek Lebron'u atılması son derece güç bir suta itiyor. Lebron eli titremeden bu tip şutları sokabilecek sayılı oyunculardan biri ve o da kendine yakışanı yapıyor ve şutu sokuyor. Bir anlamda bir önceki Cleveland hücumunda topu kaybetmesini affettiren bu şut bir anda Micheal Jordan'dan beri bir ultra yıldız yaratmaya meraklı Amerikan medyası tarafından dünyanın en zor şutuymuş gibi gösteriliyor. Galip her zaman haklıdır ve çok eleştirilmez ilkesi bir kere daha işliyor ve bizim mükemmeliyetçi türk arkadaşlarımız da "Hidayet geç kaldı, savunamadı Lebron'u" türünden bilinçsiz ve oyunu anlamaktan son derece uzak yorumlar yapıyor. Sonuç olarak Cleveland yerel internet sitesindeki bir okuyucunun da yorumunda belirttiği gibi Hidayet bu şekilde oynamaya devam ederse Clevaland'ın turu geçmesi imkansıza yakındır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da Orlando sezon içinde Amway Arenada Cleveland ile oynadığı iki maçı da farklı kazandı. Orlando'nun koçu Van Gundy'nin de dediği gibi takımının ilk alacağı tedbir maç içinde ilk iki maçtaki gibi farklı olarak geriye düşmemek olacaktır. Ayrıca ikinci maçta ikili sıkıştırmalarla ve faul problemiyle yıldırılan Dwight Howard'ın daha yırtıcı ve dominant bir oyun oynayacağını söylemek için de kahin olmaya gerek yok. Sonuç olarak Orlando kendi evindeki maçlardan birinden mağlup bile ayrılsa seri ilerledikçe Charles Barkley'in de söylediği gibi "Lebron'un tüm yükü sırtlamasından dolayı insan olduğunu vücudu ona hatırlattığı anda Orlando avantajlı duruma geçecektir". Bu maçlardan birinde Orlando'nun kaybetmesi halinde herkesin Cleveland bu işi bitirdi şeklindeki yorumlarına kulak tıkamanızı önerir ve Boston serisinde olduğu gibi Orlando'nun muhteşem seri sonu oyununu tekrar göreceğimizi öngörüyorum. Hidayet'e de başarılar diler Jordan'dan sonra gördüğüm en iyi maç sonu performansları bize izlettiği için teşekkür ederim.